Bize Ulaşın:444 36 50
Adres:13 Mart Mah. Şerit M.Remzi YERSEL Cad No:8 Artuklu/MARDİN

Servislerimiz

Dünyada yaygın olarak uygulanmakta olan epidural anestezi, ülkemizde de uzman anestezi hekimlerince yıllardır uygulanan ancak halkın yeterli aydınlatılamaması sonucunda; gereken ve istenilen konuma gelememiş bir anestezi yöntemidir.Gereken diyorum çünkü;genel anesteziye göre daha üstün ve avantajlı olduğu kabul edilmiş, dünyada sezeryan ve normal doğumda genel anestezi neredeyse uygulanmaz olmuştur.

İstenilen derken;biz anestezi hekimlerinin yeterli bilgi donanımı sonucunda ,gerek anne,gerekse bebek için epidural anestezinin genel anesteziye tercih edilmesini istediğimizi belirtmek istiyorum.Buradan çıkarılacak sonuç, anestezi yöntemini seçmede hastanın özgür iradesinin önemli olduğu ,hasta yeterince bilgilendirilirse kendisi ve bebeği için en uygun yöntemi isteyeceği olmalıdır.Genel anestezi’de nefes borusuna takılan bir tüp aracılığıyla anneye verilen gazlar,bebeğe de geçebilecek ve doğduğu anda bebekte uyku hali ve tembellik olabilecektir.Epidural yöntemde gaz almamak önemli bir avantajdır.Bir başka önemli avantajı ise, ameliyat sonrasında annenin yaşayacağı ağrı düzeyi,genel anestezi sonrası döneme göre oldukça az olacaktır.Ameliyatta ;bebek çıktıktan sonra ,annenin uyanık olması ve bebeğini hemen görebilmesi de pek çok annenin hoşuna giden oldukça mutlu bir deneyimdir.

O zaman epidural anestezi nedir,nasıl yapılır,oluşabilecek yan etkiler ve komplikasyonlar nelerdir,bunların yanıtlarına bir göz atalım… Omurgamızın içinde kafa tabanından başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanan boşluğa “spinal kanal”diyoruz.Spinal kanalın içinde son derece korunaklı ,3 kat zarla ve sıvıyla çepeçevre sarılmış omurilik yer almaktadır.Omurilikten sırayla çıkan sinirler;bu zarları ve sıvıları geçtikten sonra biraz daha geniş bir alana ulaşırlar ki içinde doku ve damarların da olduğu bu alana “epidural boşluk”diyoruz.Epidural boşluktan geçen sinirler,spinal kanalı ve omurgayı terk ederek vücudumuza dağılırlar.İşte epidural boşluk dediğimiz bu alana verilen lokal anestezik ilaçlarla,sinirlerin dağılım alanına göre pek çok farklı ameliyatın yapılabileceği bir anestezi elde edilir.Bu bölgesel anesteziye “epidural anestezi” diyoruz. 

Hasta genel anesteziye nasıl hazırlanıyorsa epidural anesteziye de aynı şekilde hazırlanır.Biz hekimlerde % 100 kuralı olamaz,örneğin bir takım anatomik yapı farklılıklarından dolayı uyuşma (anestezi) tam olmayabilir ve genel anesteziye geçilebilir.Bunlar hastaya anlatılmalıdır.Bazı durumlarda epidural anestezi uygulanmaz ,en önemli durum;hastanın yöntemi istememesidir.Bunun dışında girişimin yapılacağı bölgede iltihabi bir olay veya hastada pıhtılaşma bozukluğu varsa,epidural anestezi uygulanmaz.Göreceli olarak heparin kullanan ya da nörolojik hastalıkları (M S gibi) olan hastalarda uygulamak ta doğru olmayabilir.

Değerlendirme ve hastayı bilgilendirme aşamasından sonra; hasta ameliyathaneye alınır ve steril şartlar altında girişim yapılır. Ameliyat masasına alınan hasta,oturur pozisyonda veya dizler bükülü,karnına çekilmiş ve başı öne eğilmiş yan yatar pozisyonda iken;anestezi hekimi girişimi yapacağı yeri belirler,antiseptik solüsyonla bölgeyi temizleyip,steril örtülerle örter.İnce bir iğne ile cilt ve ciltaltı dokular uyuşturulduktan sonra işlem yapılır.Birkaç dakika süren işlem sonucunda ,epidural kateter dediğimiz ince uzun bir meteryal epidural boşluğa yerleştirilir.Bölge steril olarak kapatılır.

Hasta, bu esnada kalp atımı,tansiyon ve kandaki oksijen düzeyi açısından izlenmekte ve önceden takılmış serumu damardan almaktadır.Tekrar sırtüstü yatan hastaya uygun lokal anestezik ilaç,yerleştirilen epidural kateterden verilir ve epidural boşlukta ilacın yeterince dağılması sonucu gereken uyuşma düzeyine ulaşılması beklenir.İlk 5-7 dakika içinde ,hasta ayaklarında ve bacaklarında karıncalanma ,ısınma tarif eder.Zamanla bu uyuşma göğüs altı hizasına dek yayılır.Dokunma duyusu kaybolmaz,ağrı ve acı dokunma şeklinde hissedilir.10.dakikadan itibaren hastada yan etki olarak tansiyonda düşme, bulantı olabilir.Ancak bu geçici bir durumdur.Sola yan yatırma, damardan verilen sıvı ve ilaçlarla tansiyon yükseltilir.Operasyon başlamadan önce hastaya testler yapılarak uyuşmanın derecesi ve kalitesi ölçülür.Ameliyata tam hazır olma yaklaşık 25-30 dakikalık bir zaman gerektirir.Testler de tam uyuşmayı onaylarsa ameliyat başlar.Anne adayı birkaç dakika sonra bebeği öpüp koklamaya hazırdır.

Gelelim epidural anestezinin komplikasyonlarına; Tansiyon düşmesinden söz etmiştik.En sık karşılaşılan komplikasyon budur. Ve önlenmesi ya da tedavisi en kolay olan sorundur.Bir diğer komplikasyon;epidural boşluğun iç kısmını oluşturan ve “dura” olarak adlandırdığımız zarın iğne ile delinmesidir.Bunun sonucu ise ameliyat sonrasında gelişen baş ağrısıdır.Bol sıvı almak ,kafein içeren ilaçlar kullanmak ve sırt üstü yatmak tedavide uygulanan yöntemlerdir.Genellikle kanı sulandırıcı ilaçlar kullanan hastalarda rastlanan epidural hematom olarak adlandırdığımız epidural boşlukta kan toplanması oldukça can sıkıcı bir komplikasyondur.Ancak ne iyi ki bu duruma çok nadir rastlanır.Tedavisi cerrahidir.Tüm bunları düşününce epidural anestezinin korkulacak bir yöntem olarak görülme olasılığı olabilir.Ancak genel anestezinin komplikasyonları, epidural anestezinin komplikasyonlarından çok daha fazladır,ve tecrübeli ellerde epidural anestezi korkulacak bir yöntem değildir.

Şimdiye kadar epidural anestezinin sezeryanda kullanımından söz ettik.Normal doğum yapacak anne adayları bu teknikle ağrısız doğum yapabilmektedirler.Pek çok anne adayının korktuğu doğum ağrıları;epidural kateterden verilen uygun ilaçlarla ortadan kaldırılmakta,ağrılar basınç hissi olarak algılanmaktadır.Sezeryandaki gibi tam ağrısız acısız durum burada sözkonusu değildir.Çünkü normal doğumda annenin aktif rolü vardır,kas gücü yerinde olmalı ve bebeği itebilmelidir.İşte bu nedenle ağrılar tamamen ortadan kaldırılmaz ve annenin doğum olayını gerçekleştirmesi için,basınç olarak hissettirilir,basıncı hisseden anne adayı,ıkınması gerektiğini anlar ve bebeği aşağı iterek doğum olayını kolaylaştırır.Ağrı ;yaşanması gerekli bir tecrübe değildir,bugünkü bilgilerimiz ve deneyimlerimiz doğrultusunda olabildiğince engellenmelidir.

Ağrısız ve mutlu doğumlara !

Anestezi nedir? 

Latince kökenli “anestezi” kelime anlamıyla hissizlik olarak açıklanır.Yaklaşık 300 yıldan bu yana kloroform ve eter kullanımıyla başlayan anestezi, günümüzde yüzlerce ilacın bir arada kullanılmasıyla bugünkü modern ve güvenilir haline ulaşmıştır.Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra 5 yıllık bir ihtisas dönemini takiben anestezi uzmanı olan hekim herhangi bir operasyon işleminde ekibin vazgeçilmez elemanıdır.Anestezi, mutlak olarak uzman bir anestezi hekimi tarafından uygulanmalıdır.

Neden?

Planlanan cerrahi tipinin bildirilmesi
Var olan sağlık sorunlarının tartışılması
Sigara- alkol kullanımının belirtilmesi
Sürekli kullanılan ilaçların bildirilmesi
Allerji sorunlarının belirtilmesi
Daha önceki anestezi tecrübelerinin tartışılması

Genel sağlık durumunun gözden geçirilmesi

Yüksek tansiyon,kalp hastalığı
Şeker hastalığı,guatr
Karaciğer hastalığı,sarılık
Böbrek hastalığı,kas hastalığı
Ağız ve diş sorunları
Geçirilmiş felç
Aşırı şişmanlık

Tüm bunlar,anestezi doktorunuza mutlak başvurmanız gereken durumlardır.Anestezi doktoru,bu ayrıntılı gözlemden sonra size ve yapılacak cerrahinin tipine göre en uygun anestezi yöntemini belirler.Kısaca özetlersek;genel anestezi,epidural anestezi,spinal anestezi, sinir blokları ve lokal anestezi en yaygın kullanılan anestezi yöntemleridir.Genel anestezi nasıl uygulanır?

Hazırlıkları tamamlanmış hasta,ameliyat odasına alındıktan sonra damardan bir serum takılır.Anestezi doktorunun uygun gördüğü ilaçlarla,hasta önce, damaryolundan, uyutulur.Sonraki işlem, nefes borusuna,akciğerlerin girişine dek uzanan bir tüp yerleştirilmesidir.Bundan sonra gerek tüpten akciğerlere gönderilen gazlar ,gerekse damardan uygulanan sıvı ilaçlarla uykunun derinleşmesi sağlanır ve ameliyatın bitimine kadar hasta;cerrahi işleme olanak tanıyacak düzeyde uyutulur.

Kullanılan tüm ilaçların,kalp,beyin,akciğer,karaciğer,böbrek ve kas-iskelet sistemine yönelik yan etkileri vardır.Uyku süresince ,hastanın hayati fonksiyonları,anestezi doktorunun denetimindedir.Operasyonun süresi boyunca,gelişebilecek her türlü istenmeyen duruma karşı,anestezi doktoru gerekli gördüğü ekstra girişimleri uygulamada özgürdür.Buna da söylenecek en güzel cümle;hastanın görebileceği ek zararı engellemek,hastanın uyuduğu hal ve bulgularla uyanmasını sağlamaktır.

Genel anestezi komplikasyonları

Her türlü önleme karşın,genel anestezinin riskleri oldukça fazladır.Sık rastlanan ve az ciddi olan riskleri sıralarsık;bulantı -kusma, damar yolunun şişmesi,damarın patlaması,boğaz ağrısı,dişlerde hasar oluşması,gözlerde yanma-batma,kuruluk ve baş ağrısından söz edebiliriz.Ancak daha ciddi riskler de söz konusudur,ne iyi ki bunlara daha az rastlanır.Kalpte ritm bozuklukları,miyokard enfarktüsü, akciğerlerde enfeksiyon,küçük hava yollarında hasar ve sonuçta solunum sıkıntısı,karaciğer ve böbrek yetmezliği,felç,kan reaksiyonları,ölümcül aşırı vücut sıcaklığı artışı olarak sıralanabilir. Bugün için kullanılan ilaçların eskiye oranla daha güvenli oluşuyla,saydığımız bu ciddi risklerin oranı oldukça düşüktür.

Genel anestezi sonrası ameliyat ağrısı

Komplikasyonsuz sona eren ameliyatlar sonrasında en önemli sorun ağrıdır.Hemen hemen tüm hastaların yaşadığı ağrı,düzey olarak hastadan hastaya farklılık gösterebilir.Ağrı eşiği düşük olan hasta,daha şiddetli ağrı duyarken,ağrı eşiği yüksek olan hasta,ağrıyı daha hafif yaşayabilir. Ağrının giderilmesine yönelik klasik yöntemler,kalçadan veya damardan ağrı kesici ilaç uygulamaya dayanan yöntemlerdir.Bu yöntemler,ameliyatı yapan cerrahın kontrol ve denetimindedir.

Ağrı pompası nedir?

Günümüzde ;anestezi doktorlarının denetiminde oldukça etkili ve güvenli ağrı tedavileri uygulanmakta,hatta “Ağrı “konusu,üniversitelerde,devlet hastanelerinde ve büyük özel hastanelerde ayrı bir branş olarak hizmet veren bilim dalı olarak ele alınmaktadır.Ağrı pompası da,ameliyat sonrası hastaların akut ağrılarında tüm dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılan en etkili ağrı kesici yöntemlerden biridir.Hastaya uygun hazırlanmış ağrı kesici ilaç,hastanın kendisinin kullandığı ufak bir düğmeye basması sonucu,damardan gönderilir ve kanda sabit bir düzeye ulaşan ilaç,ağrıyı dindirir.Hastaların oldukça memnun kaldığı,son derece konforlu bir yöntemdir.

Spinal ve epidural anestezi

Rejyonel anestezi teknikleri olarak bilinen spinal ve epidural anestezi,ehli ellerde ve uzman anestezi hekimlerince uygulandığı zaman,günümüzün en güvenli ,en rahat en modern anestezi yöntemleridir.Hasta memnuniyeti ,genel anesteziye göre oldukça fazladır.Meme altı düzeyden itibaren yapılacak her türlü operasyonda uygulanabilir.Özellikle sezaryan,karın ameliyatları,bacak ve ayak operasyonları en sık kullanım alanlarıdır.Yan etkileri;genel anesteziyle kıyaslanamayacak düzeyde hafif ve azdır.En sık görülen yan etkiler;tansiyonda düşme,bulantı-kusma ve bazende baş ağrısıdır.Kullanılan iğnelerin ve ilaçların özelliğine göre ,günümüzde bu yan etkiler de oldukça azalmıştır.Aynı teknik;ağrısız doğumlarda da kullanılır.Yine hasta memnuniyeti oldukça fazladır.Kullanılan ilaçların ve uygulama şeklinin özelliğine göre ,yan etkiler oldukça azalır,doğum süresi kısalır,hasta ağrıları basınç şeklinde hissedip güçlü ıkınmalarla doğuma yardımcı olur.Günümüzde yaygın olarak uygulanmaktadır.

Sinir blokları

Sinir blokları,ameliyat edilecek bölgeye ulaşan sinirlerin çıkış noktasına uygulanan ilaçlarla,bölgede anestezi oluşturan rejyonel tekniklerdir.Daha çok ortopedik ameliyatlarda,el-kol,bacak-ayak operasyonlarında tercih edilen yöntemlerdendir.Yan etkileri yok denecek kadar azdır.

Lokal anestezi Küçük ve yüzeyel operasyonlarda ,genellikle cerrahlar tarafından uygulanan yüzeyel bir anestezi şeklidir.

Her Hakkı Saklıdır ©ÖZEL MARDİN PARK HASTANESİ 2018